Kurd ulusunun kurtuluşu adına halkların kardeşliği arayışı zaman ve emek israfıdır. Çünkü kardeşlik arayışında olduğunuz çevreler barbar işgalcilerin vatandaşı ve yandaşlarıdırlar. Daha da önemlisi Kurd kimliğini ve ulusal varlığını yok sayanlardır. Bizim kardeşlik arayışında ısrarımıza karşılık, bizim onların egemenliğini kabul etmenizi dayatıyorlar. Kurd kimliğimizden vazgeçip Türk olduğumuzu kabullenmemizi istiyorlar. Bizim aslımızı inkâr etmemizi istiyorlar. Bizden birileri de bu çirkin düşmanlık dayatmasına karşılık, ‘‘sorun değil biz onlarla kardeş olalım, tüm sorunlarımızda son bulmuş olur’’ dememizi ve böylece Kurd sorununun yok olmasını istiyorlar. Yani Türklerle, Acemlerle ve de Araplarla kardeş olarak, biz de onlardan biri oluveririz, diyorlar. Kurd sorununun da yok olacağına inanmamızı istiyorlar. Biz her ne kadar zaman ve emek israfı diyorsak da, esasen bu akıl fukaralığı ile bu arayıştan kurtulmak zorundayız.
Halkların kardeşliği dediğinizde işgalcilerle kardeşlik diyorsunuz. Siz halkların kardeşliği için çalışıyoruz derken, esasen işgalcilerle kardeş olalım, diyorsunuz.
İsraillilerle, Ruslarla, Avrupalılarla, Amerikalılarla veya Hintlilerle kardeş olalım, demiyorsunuz. ‘‘Düşmanlarla kardeş olalım. Canımızı verelim ki, kurtulalım’’ diyorsunuz. Bu akıl fukaralığıdır. Bu fukaralığından kurtulmanız gerekir. Bizi de bu maskaralıkla oyalamaktan vazgeçmeniz gerekir. Ayrıca bu yaklaşım ayıptır ve Kurdleri etkisizleştirerek yok etmeye çalışan barbar işgalcilere hizmettir. Bu kirli oyuna malzeme olmaktan vazgeçilmelidir. Bu gerçeği kardeşlik söylemi ile değiştiremeyiz.
Aslımızı inkâr ederek Kurdleri yok etmeye çalışan işgal güçlerine hizmet etmeyi hakların kardeşliği söylemi ile gerçeği değiştiremez. İşgalcilerle kardeşlik söylemi, işgalcilere hizmetin ötesinde hiçbir anlamı yoktur. Bu gerçeği kabullendikten sonra kendi kendimize kararlılıkla demeliyiz ki; gerekli olan kardeşlik Kurdler arasındadır. Kurdlerin birliğini sağlamak esas olmalıdır. Bunun olabilmesi için de müşterek hedef amacı için çalışmalıyız. Kurdîstan topraklarının tamamını birleştirmeyi ve Kurdlerin hepsinin birlikte yaşamalarını sağlamayı başarmalıyız. Kurdlerin yöneteceği kendi bağımsız devleti hedef olmalıdır ki, kardeşçe birlikte çalışmanın ve birlikte yaşamanın anlamı olsun. Bu temelde kardeşlik için çalışalım ki, hedefimiz ulusal kurtuluş olsun. Bu hedef için çalışarak kendi yaşamımız süresince hedefe ulaşamasak da, bu hedef için çalışma mirasını bizden sonrakilere bırakmış oluruz. Eğer biz veya bizler adına birileri çıkarcı devletlere hizmet için kardeşlik söylemiyle oyalanıp durursa bedavadan canımızı vermiş oluruz. Bizden sonrakilere de kirli, çirkin, bu anlamsız ve yararsız mirası bırakmış oluruz. Kendi kendimizi kandırmayalım. Kendi kendimizi oyalamayalım. Birbirimizle lüzumsuz yere didişmeyelim. Gelecek kuşaklarımıza bu çirkin hedefi miras bırakmaktan vazgeçelim. Bizim hedefimiz; kendi welatımızda kendi devletimizin çatısı altında kendi bayrağımızın dalgalandığı kimliğimizle yaşayacağımız devlet çatısını oluşturmak olmalıdır.