DİYARBAKIR ANNELERİ EYLEMLERİNİ ERDOĞAN’IN SARAYININ ÖNÜNDE YAPMALIDIRLAR

0
997

Esasen Türkiye’yi yönetenler kendi pislikleriyle beraber yaptıkları sahtekârlıklar ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan Cumhurbaşkanının kuyruğu haline gelmiş sübyancı Devlet Bahçeli’nin yaptığı bazı çirkeflikler tartışma konusu oluyor. Böylesi bir ortamda yine Diyarbakır’da Kurd annelerinin mağduriyetlerini kullanmaları da onların tarihlerinin ve kültürlerinin gereğidir.

PKK’nin saflarında dağlarda silahlı mücadele vermek zorunda kalmış insanlarımız esasen Türkiye Cumhuriyeti devletinin kirli, çirkin ve barbar uygulamalarına tepki olarak oluşmuştur. Genç Kurd insanlarımız dağ başına gidip canlarını feda ediyorlarken kimseden bir beklentileri yok. Bir insanın canından kıymetli bir varlığı olamaz. Bu insanlar welatlarını, canlarından daha önde tutmuşlardır. Bunları görmek gerekir ve saygı duymamak ahlaki zafiyet olur. Bu insanların canlarını feda ederek silaha sarılmış olmaları, Türkiye devletinin Kurdlere dayatmış olduğu zulüm ve soykırım uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Eğer bu annelerimizin kınayacağı ve protesto edeceği bir yer varsa o da halktan çaldıkları paralarla yaptırdıkları sarayın önüdür. Çocuklarını oradan istemelidirler. Eğer Erdoğan ve Türkiye devleti barış sürecini söz verdiği şekilde sonlandırmış olsaydı, bu insanlarımızda hala dağda olmazdı. Dağa çıkmış olan insanlardan PKK’yi sorumlu tutmak gerçekçi değildir. Ahlaki de değildir. PKK olmadan önce Diyarbakır’da yapılmış olan işkenceleri, zulmü ve çirkeflikleri herkes hatırlamalıdır. O dönemde Diyarbakır hapishanelerinde olanları çok iyi biliyoruz. Kurd halkı da, kendini Türk olarak kabul edenler de çok iyi biliyor. Öncelikle bu olayları incelesinler.

Dağa çıkmış bir insan canını feda edecek şekilde bu eylemde bulunmuşsa kendini Türk olarak kabul edenlerin bunları görmeleri gerekir. Orada ki sevgili annelerin de bunları görmesi lazım. Bu gençler neden dağa çıkıp canlarını feda ediyorlar. Kim bunları zorla dağa çıkarabilir? Diyelim ki birileri kandırılmış. Peki, orada eğitim aldıktan sonra kim onları orada zorla tutabilir? Elbette evlatlarına sahip çıkmak annelik duygularının gereğidir ve saygı duyulması gerekir ama eylem yaptıkları adres yanlış bir adrestir. Erdoğan’ın sarayının önünde eylem yapmalıdırlar. Yalnızca dağda mücadele eden insanlarımızın aileleri değil, Kurdistan’ı işgal ederken hayatlarını kaybeden Türkiye devletinin askerlerinin aileleri de TBMM ve Erdoğan’ın sarayının önünde protesto etmelidirler. Kurd halkı durup dururken dağda mücadele etmeye başlamamıştır. Hepimiz biliyoruz ki, dağda anneler ve çocukları beraber savaşıyorlar.

Kurdistan dağlarında baba ve evladı beraber savaşıyorlar. İki kardeş birlikte savaşıyorlar. Derin bir dramdır ki, aynı ailenin bireyleri Türkiye terör devleti yapısının içinde PKK’ye karşı da savaşıyorlar. Bunu görmemek ahlaksızlık ve körlüktür.