Bizim çok ağır yükümüz var. Kurdistan bağımsızlığını sağlamayı başarmak zorundayız. Bu sorumluluk taşıdığımız ağır yüktür. Biz Kürdler bağımsız devletimizi resmileştirmek zorundayız. Bizim bu sorumluluğumuzun bilincinde olmamız ve bağımsız devletimizi kurup resmileştirmeyi hedeflemeye kararlı olmamız işimizi yüzde elli başarmışız demektir. Kurdistan Birleşik Devletleri projesini gerçekleştirmek kararıyla hükümet kuruluşunu ilan etmekle biz işimizin yüzde ellisinden fazlası başarmışızdır. İşimizden yüzde ellisinde daha az kısmını da realist olup kararlıkla çalışmalarımıza devam edip işimizi tamamlayacağız. Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’ni resmileştirmek için bize lazım olan gereksinimlerimizin hepsi vardır. Parçalanmış ta olsa welat topraklarımızın sınırları biliniyor welatımızın sınırları dahilin de yaşıyor olan nüfusun onda dokuz gibi büyük çoğunluk oranına sahip soylu değerli tarihin üstün yetenekli artı zeka sahibi korkusuz ve asil halkımız yaşıyor. Üç temel lehçeden oluşan dilimiz var. Halkımızın kanı pahasına koruduğu dilimiz halk arasında konuşulmaya devam ediyor. Ulusal marşımız ve bayrağımız var. Sınırlarımız gibi bu gerçeklerimiz de biliniyor. Bize lazım olan welatımızda ki barbar işgalcileri kovmaktır. Bunu da başaracağız. Çalışmalarımız sürecinde fırsatçılara küçük bireysel çıkarlar peşinde olanlara işgalcilere bağımlı olarak ve pisipisine ölmeyi bekleyenlere kendi uçkurlarının esiri olmuş zavallı kişiliklere çürümüş zihniyetin temsilcisi olan zavallı kalemşorlara Kürd diliyle ‘‘laklako’’ dediğimiz boşboğazlara itibar etmeyeceğiz. Bu tip kişiliklerle uğraşmayacağız. Boşuna zamanımızı ve emeklerimizi israf etmeyeceğiz. Bu bilinçle ve kararlılıkla hedefimize doğru yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Kabul etmeliyiz ki her evin bir tuvaleti hatta birden fazla tuvaleti vardır. Bunu kabul edeceğiz. Ama evimizin tuvaletini kutsal davamız olan Kurd u Kurdistan davasının kararlarına dahil etmeyeceğiz. Her evin olduğu gibi her halkında tuvaleti vardır. Her evin, her ailenin ve her halkın içerisinde çürük ve pis insanlar olabilir, anlamında tuvalet kelimesini affınıza sığınarak kullandım. Bunu da belirtmek gerekir ki evimizin halkımızın tuvaletleri diye tabir ettiğimiz kişilikler bile kutsal topraklarımızı işgal etmiş ve halkımıza barbarca zulüm ediyor olan pislik sürüsü olan işgalcilerin liderlerinden, alimlerinden ibadethanelerinden, karakollarından, adliyelerinden, bankalarından, okullarından ve ticarethanelerinden çok daha fazla iyidirler. Demektir ki hedefimiz işgalciler ve onlara ait her varlığa olmalıdır. Yukarıda işgalcilere yönelik sıraladığım liderler ve kurumlar halkımıza dayatılan soykırım uygulamasının kaynağı olup halkımızı kendilerine bağlamaları için kullandıkları kurumlardır. Bunları hatırlayarak hedefimiz işgalciler ve onlara ait her varlık olmalıdır bilincinden şaşmamalıyız. Bağımsız devletimiz resmileştirdikten sonra da kendi içimizdeki tuvaletleri uygarca temizlemeye de müsaitiz. Dolayısıyla içimizdeki çürükleri ve ihanetçileri unutmayacağız ama onlarla uğraşıp zaman ve emek israfında da olmayacağız.
Saygılarımla, Hisên Baybas